HBT
konferanslarının bu yılki konusu “merak”.
7 Aralık’ta yapılan ikinci oturumda Dr. Derya Gürses Tarbuck’ın moderatörlüğünde,
Prof. Dr. Türker Kılıç ve ben “İnsanlığın ve uygarlığın itici gücü, varoluş
biçimi olarak” merak kavramını irdeledik. Bu oturumdaki bazı düşüncelerimi
sizlerle de paylaşıyorum.
Merak bildiklerimizden hareketle anlamlı sorular
sorarak başlattığımız bir süreçtir. Bu süreçte yeterince üzerinde düşünülmemiş
ve gözden geçirilmemiş sorular sorunludur.
Merak, tutarlı bir sistem altında bilmeye ve dünyayı keşfetmeye
yöneldiğinde anlam kazanmakta bir başka deyişle “bilime” evrilmektedir. “İyi
bir soru, birkaç yanıt katmanı doğurabilir, onlarca yıl sürecek çözüm
arayışlarını esinleyebilir, bütünüyle yeni merak alanları açabilir ve yerleşik
düşüncede değişiklikler oluşturabilir. Öte yandan yanıtlar, çoğunlukla süreci
sona erdirir”[1]