19 Eylül 2019 Perşembe

Oku … Oku … Goool!



Hakikati aramak ve onu kendi düşündüğü gibi ifade etmek asla suç olamaz.
Sebastian Castellio, 1551


Futbol yaşamının 1983 – 1993 arasındaki yıllarını Galatasaray’da geçiren ve ülkemiz futbolunda derin izler bırakan Cevad Prekazi, yaşamında çok önemli bir yeri olan Partizan takımını şöyle anlatıyor, “Partizan müthiş bir kulüp. Partizan Stadı’nda kütüphane vardı eskiden, maalesef yok ettiler onu … O zaman belki Belgrad’ın hiçbir yerinde yoktu öyle kütüphane. … Okumak lazım, her zaman. Okumak, okumak, okumak… Bir okul gibiydi Partizan.” Yugoslav devriminin eğitimiyle ilgili olarak da “Çok iyi bir eğitimden geçtim, sadece ben değil herkes. … Her okulda spor salonu vardı. Orkestralar vardı yine her okulda.” diyor. Prekazi hâlâ çok iyi bir okuyucu, Ernest Hemingway’den Rus yazarlarına, Amin Maalouf’tan İranlı ve Afgan yazarlara kadar uzanıyor okudukları. Anlatımından anlıyoruz ki aklı hâlâ batının param parça ettiği Tito’nun Yugoslavya’sında. Futbol severler onu hep akıl almaz frikikleri ve “farklı” futbolculuğu ile anacaklar (Onur Bayrakçeken, Prekazi Vurdu, Gol Oldu!, Cevad Prekazi, Mylos Kitap, Mart 2019).
Kültürel gelişimimizi sağlam bir temele oturtacak sistematik okumalar için eğitim sistemimizin pek de yol gösterici olduğu söylenemez. O nedenle kendi yaşamımda doğal olarak kalan zamanın azalmasını da dikkate alarak geride bıraktığım boşlukları tamamlamaya çalışıyorum. Bunlardan birisi de Stefan Zweig’ın Vicdan Zorbalığa Karşı, Ya da Castellio Calvin’e (Can Yay. 10. Baskı) kitabı.