Müfit Akyos
“Mühendislik uygulamaları sürekli olarak değişmektedir. Günümüzün bilimsel araştırmaları mühendislik disiplinlerinin arakesitinde yapılmakta olduğundan başarılı araştırmacıların ve uygulamacıların kendi alanları dışındaki gelişmelerden ve sorunlardan da haberdar olmaları gerekmektedir.”
“Mühendislik uygulamaları sürekli olarak değişmektedir. Günümüzün bilimsel araştırmaları mühendislik disiplinlerinin arakesitinde yapılmakta olduğundan başarılı araştırmacıların ve uygulamacıların kendi alanları dışındaki gelişmelerden ve sorunlardan da haberdar olmaları gerekmektedir.”
Amerika
Birleşik Devletleri Ulusal Mühendislik Akademisi’nce 1995 yılından başlayarak
her yıl Mühendisliğin Ufukları Sempozyumu - The Frontiers of Engineering
Symposium – düzenlenmektedir. Mühendisliğin keşif alanlarında yapılan
çalışmaların önceden belirlenmiş başlıklar altında sempozyum formatında
sunulması, NAE Council (Ulusal Mühendislik Akademisi Konseyi) tarafından “The
Frontiers of Engineering Symposium – Mühendisliğin Ufukları Sempozyumu” başlığı
ile 1994 yılında başlatıldı. İlk sempozyum Eylül 1995’te düzenlendi. Aslında bu
düşünce “National Academy of Sciences - Ulusal Bilimler Akademisi”nin 30-45 yaş
grubundan bilim insanının çeşitli disiplin alanlarında erişilen son noktaların
tartışılması amacıyla biraraya getirilmesi programından esinlenmişti. Sempozyum her yıl üstün başarılı 100 genç
mühendisi önceden belirlenmiş alanlarda uç noktalarda yaptıkları araştırmaları
ve yenilikleri (inovasyon) paylaşmaları amacıyla biraraya getirmektedir.
Katılımcılar arasında etkileşimi ve alış verişi ençoklaştırabilmek için katılım
100 genç mühendisle sınırlı tutulmaktadır. Katılımcılar rekabetçi bir adaylık
ve seçme süreci sonunda belirlenmektedir.
Sempozyum kitaplarının hepsinin girişinde yer
verilen “Mühendislik
uygulamaları sürekli olarak değişmektedir. Mühendislerin hızla gelişen
teknolojik değişimlerin ve küreselleşmenin gerçekleştiği ortamlarda başarılı
olmalarının yanı sıra disiplinlerarası takımlarda da çalışabilmeleri
gerekmektedir. Günümüzün bilimsel araştırmaları mühendislik disiplinlerinin
arakesitinde yapılmakta olduğundan başarılı araştırmacıların ve uygulamacıların
kendi alanları dışındaki gelişmelerden ve sorunlardan da haberdar olmaları gerekmektedir”
açıklaması mühendisliğin günümüzdeki gereklerini özetlemektedir. Sempozyumların
içeriklerine bakıp bilim ve teknoloji ile mühendislik arasındaki ilişkinin ne
denli iç içe geçtiğini görünce “ne kadar bilim ve teknoloji o kadar
mühendislik” demek gerekiyor. Örnek olmak üzere 2014 yılı sempozyumunun dört
ana konusu, insan etkileşimli robotlar,
akü malzemeleri, kalp için teknolojiler ve kaya gazı ve petrolü idi. Kısa
bir süre önce yayınlanan 2015 yılı sempozyum kitabından ana konuların siber
güvenlik ve özel yaşam, dünya benzeri gezegenlerin araştırılmasının
projelendirilmesi, optik ve mekanik meta-malzemeler, doğal afetlerin
önceden bilinmesi olduğunu öğreniyoruz.
Sempozyumun dört
başlığı ve özel konuşmacı yine 30-45 yaş grubundan katılımcıların oluşturduğu
düzenleme komitesince belirlenir. Konuşmacılar karşılaştıkları güçlükleri ve
çalışmalarının ilgi çekici yanlarını, teknik yönleri çok gelişkin ancak sunulan
konunun uzmanı olmayan bir dinleyici grubuna açıklarlar. Alanlarındaki araştırmayı özetleyip; bu
alanda ulaşılan sınırları tanımlayıp; deneylerini, prototiplerini ve tasarım
çalışmalarını (tamamlanmış veya süren) açıklarlar. Bunu yanı sıra yeni araç ve
yöntemleri, kısıtları ve çelişkileri ve uzun erimde çalışmanın önemini
değerlendirirler.
Sempozyum, gelecek
vadeden bireylerin ilişki kurmalarını ve öğrenmelerini özendirmek üzerine
tasarlanmıştır. Bu ağyapı yeni
tekniklerin ve yaklaşımların aktarılacağı işbirliğine dayalı çalışmalara ve ABD
yenilik kapasitesini destekleyecek fikirlerin ve uygulamaların yaratılmasına
olanak sağlamaktadır. Söz konusu
sempozyumların önemli bir diğer işlevi de yapılan çalışmaların mühendislik
dünyasında en üst düzeyde takdir edilmesine aracı olmasıdır.
Mühendislik
yapma olanakları bilim, teknoloji ve sanayimizin düzeyi ile sınırlı olan
ülkemizin mühendisleri bir yandan piyasa koşullarının dayatmaları diğer yandan
iktidarın bilim ve fenden uzak uygulamaları ve baskıları arasında bunalmış
durumdadır.
Her
alanda olduğu gibi mühendislik alanında da insanlarımızın birikimlerini,
yaratıcılıklarını uygulamaya yansıtabilecekleri özgürlüklere ve bunu sağlayacak
iktidarlara her zamankinden daha çok ihtiyaçları vardır.
Meraklısına:
1995-2015 yılları “The Frontiers of Engineering Symposium” larının içeriklerine
ve pdf formatında kitaplarına www.inovasyon.org sitesinden erişebilirsiniz.
Not: Bu yazıda Sempozyum
kitaplarının Sunuş bölümünde yer alan açıklamalardan yararlanılmıştır.
[1] Aynı
başlıkta bir yazım Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknoloji Dergisi’nin 13 Mart 2015
tarihli 1460. Sayısında yayınlanmıştır.