1 Şubat 2016 Pazartesi

Arşivden: Neden Ar-Ge yapılsın ki!

Müfit Akyos


‘Paramız var kullanan yok’ Nihat Ergün- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı


3 Temmuz 2013 tarihli Cumhuriyet’ten, ‘Geçen yıl TÜBİTAK bütçesinden Ar-Ge yapacak firmalara destek için ayrılan bütçenin bir bölümünü iade etmek zorunda kaldıklarını belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sanayicileri eleştirerek ” Ya bilinmiyor, ya nitelikli proje hazırlama eksiği var ya da başvurulmuyor. Kullanacak adam, kullanacak üniversite, kullanacak sanayici, işbirliği projesi arıyoruz” dedi.’

Sn. Bakanın bu serzenişi şu soruları aklımıza getirdi. Neden Ar-Ge yapılsın ki? Hangi ortamda Ar-Ge yapılır? Ancak doğru sorular sorulursa doğru yanıtlara ulaşma olasılığı vardır. Burada zor olan; bilinen sonuçları tekrarlamak yerine doğru soruları sorabilmek. Yoksa her iki soruya verilecek yanıtlar Sn. Bakanın hemen elinin altında olsa gerek.

Bütün ilginin ticarette, faizde, sıcak parada, “yık-yap-sat” ta, HES’ler vb. faaliyetlerde odaklandığı bir ülkede Ar-Ge, teknoloji ve yenilikçi ürün geliştirme gibi yüksek düzeyde nitelikler, kurumsal kapasiteler, örgütlenme ve yönetim becerileri gerektiren, üstüne üstlük hemen bugünden yarına getirisi olmayacak risk içeren alanlara kim ve neden yatırım yapsın ki? Yollarına ‘para’ dökseniz de çok güç. Çünkü sizin serzenişlerinizden ve bugüne kadar ki yaklaşımınızdan öyle anlaşılıyor ki benzetme için hoşgörün; makinanın bir ucundan parayı vereceğiz öbür ucundan ‘Ar-Ge’ çıkacak. Dünyada henüz böyle bir ‘teknoloji’ geliştirilmedi ne yazık ki!

Hem ne kadar fonlanırsa fonlansın Ar-Ge yapacaklar öncelikle ‘huzur’ ister; düşünen, sorgulayan, eleştiren yaratıcı insanlarına saygı gösterilmesini ve değer verilmesini ister. ‘Gazsız’ bir temiz hava ister.

Buraya kadar yazılanları yine eleştiriyorlar diye dikkate alınmayabilir (elinizdeki konuyla ilgili bütün istatistikler ve dünya örnekleri bunları doğrulasa bile). Ancak Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED’in yaptırdığı “Uluslararası yatırımcıların ArGe yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için gereksinimlerin belirlenmesi” başlıklı araştırmada yer alan görüş ve değerlendirmeler dikkatinizi çekebilir.

Söz konusu araştırmada 17 CEO’nun görüşlerine doğrudan yer verilmiş. Ayrıca 25 uluslararası firmadan 30 yetkili ile bir anket ve çalıştay gerçekleştirilmiş. Bu anket ve çalıştay verilerinden öne çıkanları özetleyelim.

“Türkiye’nin Ar-Ge Ekosistemi”nin değerlendirmesinde “Pazar Potansiyeli” ve “Kalifiye Eleman” güçlü yanları olarak öne çıkmaktadır (ancak doğru kullanılmaları durumunda “fırsatlara” dönüşebilir. M.A). En zayıf noktalar olarak, “Vergi ve Harçlar”, “Üniversite/Sanayi Etkileşimi”, “Bürokrasi” ve “Ulusal Eğitim Politikası” belirtilmektedir.

“Türkiye ve Ar-Ge Yatırımı Yapılan Diğer Ülkelerin Ar-Ge Ekosistemleri”nin karşılaştırılmasında ise Türkiye’nin daha iyi olması için yatırım yapması ya da iyileştirmesi gereken alanlar olarak; “Ulusal Eğitim Politikası”, “Üniversite/Sanayi Etkileşimi”, “Ulusal Bilim-Teknoloji Politikaları” ve “Fikri Mülkiyet Hakları” ilk sıralarda yer almaktadır.

Güçlü-Zayıf Yönler ve Fırsatlar ve Tehditler Analizi ise şöylece özetlenebilir:

“… Türkiye’nin genç nüfusu güçlü yön olmaktan çok fırsata dönüşmüştür. Daha önce güçlü olduğuna inandığımız ArGe altyapısı, katma değeri yüksek ileri teknoloji hedeflerine yöneldikçe zayıf görüken ve güçlendirilmesi gereken bir yön durumundadır. Değişen ileri teknoloji hedeflerine bağlı olarak ArGe işgücü ve diğer girdilerin maliyetleri artmakta, maliyet güçlü özellik olmaktan tehdide dönüşmektedir. Üniversitelerin ileri teknoloji alanlarında yeterli sayıda uzman yetiştiremiyor olması ve üniversitelerin sanayi ile etkileşimi hala önemli zafiyet konularıdır. Değişen hedef teknolojiler bağlı olarak Türkiye’nin pazar büyüklüğü artık güçlü yön olmaktan daha çok bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. …  Bu ülkelerle (Hindistan ve Çin M.A) rekabet edecek politikaların eksikliği önemli tehdit olarak karşımıza çıkarken …” 

Bir kez de “onların” değerlendirmesi ile ülkemizin Ar-Ge yetkinliğinin arttırılması için yapılması gerekenleri anlatmak istedik.


2 Ağustos 2013 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi’nde yayınlanmıştır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder