19 Haziran 2020 Cuma

Teknoloji Transfer Ofisleri Üzerine Yorum Deneme


I.    Teknoloji Transfer Ofisleri, Bilgi ve Kalkınma


Üniversitelerin bilgi üretmek ve eğitim temel işlevlerinin doğrudan veya dolaylı olarak ülkelerin toplumsal kalkınmasına etki etmesi beklenir. 1980’ler sonrasında artan küreselleşme baskısı ile büyüme ve rekabet gücü kazandırmanın öne çıkması ve bilginin üretimin temel girdileri içindeki yerinin giderek artması üniversitelerden beklentileri de değiştirdi. Artık bilginin doğrudan ve daha hızlı üretime dönüştürülmesi baskısı altına giren üniversiteler kendilerinde olmayan bu yetkinlik için araçlara gerek duymaya başladılar. ABD’de üniversitelerden teknoloji transferinin lisanslama ile öncelik kazandığı ilk uygulamalar (1980’ler), zamanla Teknoloji Lisanslama Ofisleri olarak kurumsallaştı.  Daha sonra Teknoloji Transfer Ofislerine – TTO dönüşen bu yapılar günümüzde Bilgi Transfer Ofislerine evrilmektedirler. Güçlükte bu noktada doğmaktadır. Bilginin kavram olarak soyutluğunun yanı sıra, TTO’lardan beklenen “arz ve talep arasındaki asimetrik enformasyon ve bilgi kombinasyonunun giderilmesinde nasıl rol almaları gerektiği” yeniden tartışılmaktadır.
TTO’ların yenilik eko-sistemi içinde “aracılar” olarak aralarında doğrudan bağ olmayan tarafları (üniversite ve sanayi) kendileri üzerinden ilişkilendirmek gibi temel ve önemli bir işlevleri vardır. TTO’ların “zayıf bağlar”[1] içindeki yenilik faaliyetlerini dengeli biçimde olabildiğince “güçlü bağlar” taşıyan ağyapılara dönüştürebilmeleri beklenir.  Bu bağlamda henüz oluşmakta olan yeni model daha çok yeni şirketlere, teknolojinin ticarileştirilmesine ve ekonomik kalkınmaya odaklanmıştır. Bu arada üniversitelerin toplumsal etkilerini değerlendiren modellerde yenilik, patent ve oluşturabildikleri filiz firma (spin-offs) sayılarının başarım ölçütü olarak öne çıkması TTO’larla işlevlerinin karışmasına neden olmaktadır.
Güncel siyasalarını bilim ağırlıklı değil (haksızlık etmiyoruz Nature Endeks - 2020 Kurumsal sıralamasında TÜBİTAK, Türkiye’de 4 yayın ve 0.02 paylaşımlı yayınla 73. sırada - 1 Mart 2019 - 29 Şubat 2020) ve fakat Teknoloji Hazırlık Seviyesi[2] üzerinden oluşturmakta olan TÜBİTAK’ın destek programları ile ülkemizde de TTO’lar hızla yayılmaktadır.
Şu anda TTO statüsünde sayılabilecek toplam 108 yapıdan, 56’sı (%64) üniversitenin bir birimi olarak çalışmakta, 26’sı (%29) Teknoloji Geliştirme Bölgesi içinde faaliyet göstermektedir. TTO’ların 50’den fazlası Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu – ÜSİMP üyesidir. ÜSİMP’in, 30 Nisan – 1 Mayıs 2020 tarihlerinde düzenlediği “Teknoloji Ticarileştirme Ulusal Ekosisteminin Değerlendirilmesi” başlıklı on-line çalıştayında[3],  Türkiye’nin tamamını kapsayan bir değerlendirme anketinin sonuçları dokuz bölge koordinatörünce sunuldu. Bu anket sonuçları TTO’ların konumları, sorunları ve bir kısmı yenilikçi çözümler içeren öneriler bağlamında önemli ipuçları vermektedir. Yaşanan Sıkıntılar başlığı altında Ulusal Çözümler Gerektiren konulardaki geribildirimler, özelde TTO destekleri veren kurum (TÜBİTAK) genelde ise ÜSİ ve ulusal yenilik siyasaları geliştirip uygulamakla yükümlü kurumlara (şu anki ülke yönetim yapısındaki tanımlanması zor yapılanma modeli nedeniyle hangi kurum olduğunu söylemek güç olsa da) önemli geribildirimlerde bulunmaktadır. Anketin sonuçları öznel değerlendirmeler içeriyor olsa da ayrıca üzerinde çalışılması ve bir sonuç ve öneriler raporu haline getirilmesi bütün taraflar için yararlı olacaktır. 

Konu önemli ilgili tarafların görüşlerine de açık olmak üzere TTO’lar bilim ilişkisi, sorunlar ve önerilerle bir yazı dizisi olarak devam edeceğiz.




[1]Zayıf bağlar: heterojen yapıda, aralarında tanımlı ilişkiler olmayan az sayıda değişik kişi ve topluluğun ilişkileriyle yeni bilgi ve fikirlere erişimi kolaylaştırarak değer zinciri üzerinden yenilik yaratmadaki etkisini ifade eder.    
Güçlü bağlar: homojen yapıda güçlü ve tanımlı ilişkiler bulunan grupları tanımlar.
[2] Teknoloji Hazırlık Seviyesi (Technology Readiness Level –TRL), geliştirilmekte olan bir teknolojinin olgunluk ve kullanılabilirlik seviyesini ölçmek amacıyla kullanılan 9 aşamalı bir modeldir.   
[3] Ayrıntılar için: usimp.org.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder