BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Madde 31:
1. Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına
uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama
serbestçe katılma hakkını tanırlar.
2. Taraf Devletler, çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma
hakkını saygı duyarak tanırlar ve özendirirler ve çocuklar için, boş zamanı
değerlendirmeye, dinlenmeye, sanata ve kültüre ilişkin (etkinlikler) konusunda
uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik ederler.
Oturduğumuz binaya sınır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait boş bir arsa var. Önce başka bir amaçla yüzey toprağı kaldırılan doğal yeşil örtüye sahip bu arsa şimdilerde yakın çevredeki çocuklar için bir çekim alanı oluşturuyor. Hemen yakındaki düzenlenmiş park yerine çocukları buraya çeken, buldukları tahta parçaları, taşlar ve atılmış türlü malzeme ile yaratıcılıklarını kullanarak diledikleri gibi oyunlar kurup, arsanın doğal yapısında bir tür macera yaşamaları. Toprağa oturuyorlar, kayıyorlar, özgürce eğleniyorlar. İmrenerek seyrediyorum.
Çocuk parkı dendiğinde karşımıza, zemini çokça betonla kaplanmış, üzerinde değişik yaş gruplarındaki çocukların yalnızca fiziksel aktivite yapabilecekleri, çoğunlukla plastikten yapılma oyuncaklarla doldurulmuş, sınırları çizilmiş alanlar çıkıyor. Birinden diğerine koşturuyor çocuklar ve ebeveynleri. Oysa ki, yukarıda sözünü ettiğim doğal alanın güvenlik esas alınarak temizlenmesi, düzenlenmesi, takılıp sökülecek uygun malzemelerin serpiştirildiği, bir kıyısında kendi bostanlarını oluşturabilecekleri, hepsinden önemlisi kendi oyunlarını kurgulayabilmelerini özendirecek düzenlemeler içerecek biçimde “çocuk dostu” bir park alanına dönüştürülmesi onları çok mutlu edecektir.
Kahire Kapsayıcı Oyun Alanı (Çocuk Oyun Alanlarının Evrensellik Ölçütleri Açısından İncelenmesi: Fenerbahçe-Pendik Sahil Şeridi Örneği, Begüm BAYRAKTAROĞLU¹*, Arzu BÜKE |
Bir üst kavram olan “çocuk dostu kent”, çocuğun gelecekte kentine sahip çıkan yetişkin bir birey olabilmesi için onun fiziksel ve sosyal gelişimini destekleyebilen özelliklere sahip olan kenttir (Churchman, 2003). Bu bağlamda ilk referans 20 Kasım 1989’da kabul edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin özellikle ayrım gözetmeme; çocuğun yararı; çocuğun yaşama ve gelişme ve çocuğun katılım ilkeleridir. Bu ilkeleri ve Habitat II-İstanbul (1996) kararlarını, UNICEF’in Çocuk Dostu Kentler ve UNESCO’nun Kentlerde Büyümek girişimlerinin uygulamalarını, dünyadaki iyi uygulama örneklerini ve Avrupa Çocuk Dostu Kentler Ağı konferanslarını dikkate alacak kalıcı bir strateji ve eylem planı hazırlamak çocuk dostu kent yolunda ilk adım olmalıdır.
Çocuklar için park alanları önemli ise de onların da yaşamın içinde olma yani güvenle sokakta olma hakları vardır. Sokak onları yaşama hazırlayan fiziksel ve zihinsel gelişimlerini sağlayacakları oyun alanlarıdır. Kentlerin bugünkü gelişimi onları bu haktan yoksun bırakmaktadır. Mahalle arası bölgelerin trafiğe rağmen çocuk dostu kamusal alanlara dönüştürülmesi park kavramının ötesinde tasarlanmalarını gerektirmektedir. Önceliğin her durumda çocukta olduğu mahalle tasarımlarının yapılmasında temel ölçütlerin Kids Street Scan modeline uygun olarak güvenlik, yürüyebilme, bisiklete binebilme, çapraz geçiş olanağı, keyifli mekanlar oluşturma ve oyun oynanabilecek alanlar yaratma ilkelerine dayandırılması yardımcı olacaktır.
Duyusal Etkinlik Duvarı, Virginia (a.g.e) |
Ne mutlu ki
bu ülkenin çocuklarının bir Çocuk Bayramı var. Kutlu olsun! Onların laik bir eğitimle “aklı hür vicdanı hür“
kişiler olarak yetişmelerini sağlayacak olanakları oluşturmak hepimizin asli
görevidir.
Not: "Çocuklara dost bir kent hepimize dost bir kenttir.": International Childstreet2005 Conference-Delft, 2005
Bu yazı Herkese Bilim Teknoloji Dergisi 23 Nisan 2021, Sayı: 265’de yayınlanmıştır.
Abone ol! Oku Oku
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder