Covit-19
salgını süresince 65+ kontenjanından evine hapsedilen birisi olarak, okumayı
adeta bir karşı eylem biçimi olarak kullandım. Bu yazımda bunlardan Cesur Dâhiler’den[1]
söz etmek istiyorum. Kitabın kahramanları, 1965 Nobel
Tıp Ödülü'nü François Jacob ve André Lwoff ile paylaşan Jacques Monod (1910
-1976) ve 20. YY’ın en güçlü yazarlarından, 1957 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Albert Camus (1913 – 1960). Monod,
bakteri genetiği alanındaki parlak çalışmalarına Alman Faşizmi’nin Fransa’yı
işgal etmesiyle birlikte son vererek Fransız Komünist Partisi saflarında
Direniş örgütüne katılmakta tereddüt etmedi. Monod’nun, Camus’yla yaşamı
boyunca düşünce ve eylemde gerçek dostlar olarak kalmalarını sağlayan en önemli
ortak yanları, beyin ve ruhlarını hiçbir gücün, ideolojinin, iradenin sultasına
vermeden ilerici mücadelenin içinde yer almaları oldu.
"inovasyonheryerde"nin amacı; araştırma ve geliştirme, yeni ürün geliştirme, inovasyon (yenilik) kavramlarının üst başlığını oluşturan teknoloji yönetimi konuları ile teknolojiye dayalı bölgesel kalkınma, bilim teknoloji politikaları konularında ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri izlemek, yorumlamak, uygulamalardan haberler vermek, geri bildirimler yoluyla bu konularda bir ağyapı oluşturabilmektir.
24 Temmuz 2020 Cuma
7 Temmuz 2020 Salı
Teknoloji Transfer Ofisleri Üzerine Yorum Deneme - III
III. TTO’lar;
Sorunlar ve Öneriler
Yaşanmakta olan can yakıcı değil can alıcı salgın
günlerinde, TTO→Patent→Girişimci
doğrusal formülünün ana doğru olarak alınması sorgulanması gereken bir
yaklaşımdır. Dilbilimci ve aktivist yazar Noam Chomsky, “Salgın Sonrası Dünya”
söyleşisinde[1]
“Koronavirüsün belki de iyi yanı, nasıl bir dünya istediğimiz konusunda
insanları düşünmeye teşvik edecek olmasıdır” diyor. Eğer salgından sonra
eskisinin yerine konulacak bir “yeni dünya düzeninden” bahsediyorsak bugüne
kadar üzerinde fikir birliğine varılamamış evrensel vizyonda, -dünya
maneviyatının- en önemli maddesini merkeze koymaktan başka çare yok. Neredeyse
yitirdiğimiz “insan onuru”.
Kanımca,
dünyamızı korumanın ve insanları ve bütün canlıları bir bütün olarak merkeze
koyan bir geleceğin inşasına destek olacak her türlü yenilikçi fikrin “ürüne”
dönüştürülmesinin desteklenmesinin öncellenmesi TTO’lar için de bir ilke
olabilir. Rüyalar ülkesi İsveç’te bakımevlerindeki yaşlıların üçte ikisinin
basit oksijen verecek aygıtların olmaması nedeniyle ölmesi gerçeği ve ülkemiz
özelinde, başarı olarak sunulan salgınla mücadelenin kahramanlarının bu
başarıyı son yarım yüzyıldır sürekli hırpalanmalarına karşın eskiden kalan
sağlık altyapısı ve deneyimleri üzerinden verdiği gerçeği, TTO’lar dahil bütün
kaynaklarımızı geleceğin “yeni dünyasını” nasıl kurmak istiyorsak ona göre
şekillendirilmesi gerektiği noktasına getiriyor bizi. Bu gerçekler karşısında
piyasa app’leri ile oyalanmaya kimsenin hakkı olmasa gerek.
TTO’ların bugünkü durumları ve sorunlarından hareketle iyileştirme amaçlı bazı
önerileri on başlık altında değerlendirme
ve tartışmaya açmaya çalışalım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)