Sorun 1990’larda başlatılan ve ülkemizin Bilim-Teknoloji-Yenilik siyasalarında artımlı adımların atılmaya başlandığı süreci yürüten kurumların ve kadroların darmadağın edilmiş olmasıdır.
Bilim nerede ve nasıl yapılabilir, teknoloji nerede
geliştirilir ve yenilik (inovasyon) nasıl bir ortamda yaşam bulur? HBT’nin bir
önceki sayısına (16 Aralık 2016, Sayı:38) göz atanlar, başta Orhan Bursalı’nın
yazısı olmak üzere, başarısını bir buluşçu ve girişimci olarak ABD’de
kanıtlamış olan ve ülkemiz koşullarını da çok iyi bilen Serdar Kıykıoğlu’nun
kıyaslamalı öneriler içeren yazısında, Ali Akurgal’ın Politik Bilim köşesinde
yazdıklarında, başarısını bilime tutkuyla bağlı olmasına ve çok çalışmasına bağlayan
Rahmi Koç Ödülü’nü kazanan Prof. Aydoğan Özcan’ın Orhan Bursalı ve Özlem
Yüzak’a anlattıklarında bu soruların yanıtlarını bulabilirler. Zaten bu
konularda “bu gök kubbe altında söylenmemiş ne kadı ki?” 7.
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (24 Aralık 2001) toplantısında alınan
kararla gerçekleştirilen "Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji
Stratejileri" öngörü çalışmaları, sektör veya teknoloji düzeyinde
hazırlanmış pek çok strateji belgesi ve rapor buna kanıt olarak gösterilebilir.
Bundan sonra söylenebilecekler yeni gelişmelerle (Endüstri 4.0 gibi) bu
belgeleri güncelleştiren eklemeler olabilir.