19 Kasım 2019 Salı

Sosyal yenilikten demokratik yeniliğe


Demokratik yenilikçilik vatandaşlarla politik otorite arasındaki ilişkinin doğasını değişecektir…


Temsili demokrasinin araçlarının giderek daraltıldığı günümüzde halkın iradesi söyleminin içi boşaltılarak “kutsallaştırılmasının” anlamsızlığı iyice belirginleşmektedir. Hemen bütün dünyada bir yandan demokratik rejimlerin katılım araçlarının halkın ve dünyamızın sorunlarını çözümlemekte yetersiz kaldığı, yeni ve yenilikçi katılım araçlarına gerek olduğu tartışılmaktadır. Oy sandığına indirgenen halkın iradesi günümüzün otokratik liderlerinin elinde bu iradenin hapsedildiği araçlara dönüştürülmektedir. Kim derdi ki “demokrasinin beşiği” İngiltere’de bir süreliğine de olsa parlamento kapatılacak. Öte yandan, Greta Thunberg 200 ülkede 40.000 çocuğu dünyanın geleceği için harekete geçirebiliyor. BM dahil, dünya liderlerine “hadlerini bildiren” bir hareketi başlatabiliyor.
Bütün eksikliklerine karşın demokratik rejimin en iyisi olduğu söylense de, bu eksikliklerden en çok etkilenenler kendi problemlerini tanımlayıp, çözümlerini geliştirip uygulayarak demokrasiyi sürekli geliştiremezler mi? Yeniliğin (inovasyon) çoğunlukla üretim bağlamında kullanıldığı ve nerede ise iyice sıkışan liberal ekonominin çıkışı için güçlü bir araç olarak sunulduğu günümüzde yenilikçilik, katılımcı demokrasinin geliştirilmesi ve toplumsal mutluluk ve refahın yükseltilmesi için bir araç olarak kullanılamaz mı?