Her hafta 24 sayfalık bir dergiyi bilim, bilgi ve gelecekle dolu dolu okurlarınıza sunmak isteseniz neler koyardınız? Bilimin sonsuz ufuklarında dolaşarak bilimsel, teknolojik, toplumsal konuları en anlaşılır dille ve günceli de izleyerek her hafta yediden yetmiş yediye geniş bir kesimin ilgi ve beğenisine sunmak için bir iddianızın olması gerekir. Bu iddiayı kısaca bilim ve bilgiyi erişilebilir kılmak ve bilim okuryazarlığını yaygınlaştırmak olarak tanımlayabiliriz.
Yayınlanan 51
sayıda bu iddiayı paylaşan 104 isim
yazı yayınladı. Bu sayıya sekiz köşe yazarı ve dergi kadrosunda yer alan beş
isim dahil değil.
Dergide,
Bilim inkarcılığı / Bilim dünyası ölüme
meydan okuyor / Dünya yol ayrımında: Ya barış ve işbirliği ya da savaş ve kriz
/ Gerçek dışılık mı kazanacak yoksa akıl mı üstün gelecek? / Biyoteknoloji:
Dünyayı dönüştüren büyük güç / Ayı parselleyip sömürgeleştirme dönemi başladı /
Bilim kanseri kuşatıyor / Covid ‘beyin sisi’ ile vurdu / Tarım mı Sanayi mi? /
Uzayı ve hayatı anlamada yeni devrim başladı / Söz martıların: Öfkeliyiz… Neden
mi? / Temel sorun: Dağılmayan gelir – Artan sefalet / Nobel devrimci buluşları
ödüllendirdi / Fizyon enerjisi / Bilime göre Dünya Kupası’nı kim kazanacak? /
Biyo çeşitlilik kaybı korkunç… gibi kapak konuları öne
çıktı.
Derginin sürekli
başlıklarından Araştırma Gündemi’nde geniş bir yelpazede bilim haberlerine,
Bilim ve Beslenme’de doğru ve güncel bilgilere, Tekno Vitrin’de yenilikçi
teknolojik ürünlerin son örneklerine,
tam sayfaya çıkmasını dilediğim Meraklı Çocuk’ta, büyükler için de merak
uyandıran konulara, zihin faaliyetleri için bulmaca, satranç, ilginç sorular,
sudokuya ve doğanın dilini (matematik) kullanan Düşün Bul bölümüne
yer verildi. Tanol Türkoğlu’nun Dijitalem’i kısa haber, yorum ve
aforizmalarıyla bağımlılık oluşturacak içerikte. Tayfun Akgül’ün her bir
karikatürü bir köşe yazısına bedel. Hayvanlar Dünyası, dünyayı bizimle paylaşan
canlıları bilimsel olarak gündemimize soktu. Bilim dünyamızdaki hemen hiçbir
ödül atlanmadı, tanıtıldı. Bilim kadınlarımız öne çıkartıldı. Bilim tarihi
konuları ve bilim insanlarının tanıtımına yer verildi.
Dünyaya ve
ülkemizin aydınlık geleceğine bilimin penceresinde bakan okurlarımız, yukarıda
özetlenenleri her hafta sizlere ulaştırmanın yükünü büyük ölçüde taşıyan Özlem
Yüzak ve Orhan Bursalı’ya HBT’nin bir yılını sordum. Şöyle özetlediler:
“HBT de ekonomik krizlerden etkileniyor, mesela 1000
adet daha fazla satsak, bu etkiyi azaltabiliriz ama bunu yapamadık. Fakat meraklı
bir okur kitlemiz oluştu, henüz HBT’yi ülke çapında tanıtamadık, dolayısıyla
potansiyel olarak HBT’yi satın alabilecek 1-2 kat daha [okuru] olduğunu görüyoruz.
En iyi gelişme HBT
Canlı’yı başlatma kararımız, video yayını izleniyor ve bundan kaçmamız
mümkün değil. Bu yayının HBT dergisinin görünürlüğünü arttıracağını, bunun yanı
sıra tabii çok daha önemlisi, bilimsel haber yorum tartışmalarının çok daha
geniş kitleye yayılacağını düşünüyoruz. Stüdyo ve yayın için yaptığımız
destek çağrısına ciddi yanıt verilmesi de bizim için sevindirici oldu. 10
kadar okurun bağışlarıyla kuruluş noktasına geldik. İsterdik ki çok daha geniş
bir kitle küçük birikimleriyle katkıda bulunsun. Yazarlarımız kendi
alanlarında çok iyi başarılı doyurucu yazılar yazdılar. Mümkün olduğunca
bilimsel gelişmeleri izlemeye ve anlaşılır bir dille vermeye çalıştık. Nisan ayında 7 yılı geride bırakacağız, 350. sayıyı devirdik.
Bilim okuryazarlığını
geliştirmeye çalışıyoruz. Yol göstericiliğe ihtiyacımız var.”
Yılın müjdesi
HBT TV olmalı! Yaşama
geçirmek için yukarıdaki sese kulak vermek gerekiyor.